Sadece ölü diller değişmez.
Bu prensibe göre İngiliz dilinin epey canlı olduğunu söylemek pek yanlış olmasa gerek.
British Library’nin Sounds Familar? başlıklı muazzam web sitesi ziyaretçilerine İngilizcenin yakın tarihi ve coğrafyası üstüne eğlenceli bir gezi vaad ediyor.
Yaklaşık 50 yıl öncesinden ve günümüzden konuşma örnekleri barındıran sitede İngiltere’nin kuzey kesimleri ile güney kesimlerini kıyaslamak, göçmenlerdeki telaffuz farkları ile farklı sosyal kesimlerdeki sözdizimsel oluşumlara bakmak, hemen her konuya dair örnek ses dosyaları dinleyip bunların yorumlarını okumak mümkün.
Bu site de bende daha önceki bir yazımdakine benzer hissiyat uyandırdı: Keşke Türkçe için de böyle bir hazine Internet ortamında hazırlansa!
irc.freenode.net’teki #linguistics sakinlerine, LanguageHat ve LanguageLog‘a teşekkürler.
metin
December 23, 2009 at 13:19
Türkçe kadar öksüz, Türkçe kadar şanssız bir başka dil var mıdır acaba Emre Beyciğim?
Emre Sevinc
December 23, 2009 at 13:21
Evet, zaten dum dunya bize karsi di mi.
metin
December 23, 2009 at 13:26
Şakanıza güldüm Emre Beyciğim ama sizin “Keşke Türkçe için de böyle bir hazine Internet ortamında hazırlansa!” yakınmanıza katılmak için söylediğimi beni yanlış anlayabilecek okurlarınız için vurgulamak isterim.
Emre Sevinc
December 23, 2009 at 13:30
Bence bu Turkceye ozel bir durum degil, Turkiye’de genel olarak ‘bilgi’ ne denli deger veriliyor ki, yani boyle belgelendirmeye ve sayisallastirma calismalarina vs onem verilsin. Eh, Turkce de bu zavallica yaklasimdan nasibini aliyor elbet.
metin
December 23, 2009 at 13:31
Haklısınız, çok doğru.