RSS

Bilimsel Araştırmalar İçin Öldürülen Hayvanlar

10 May

Günümüzde pek çok ilaç araştırması hayvanlar üzerinde deneniyor. Deneylerden sonra da genellikle söz konusu hayvanlar öldürülüyor. Doğrudan ilaç deneylerinin yanı sıra beyin bilimleri araştırmalarında da, beynin neresine ne yapıldığında nasıl sonuçlar oluştuğunu görmek için sıçanlar, kediler, maymunlar, vs. çeşitli biyolojik, kimyasal ve fiziksel işlemlerden geçirildikten sonra bazı koşullarda test ediliyor ve ardından öldürülüp, beyinleri parçalanıp inceleniyor. Günümüzde insana dair pek çok bilgiyi ve bazı kritik ilaçları öldürülen hayvanlara borçluyuz.

Hayvanların laboratuvara sokulup test edilmesi ve öldürülmesi tahmin edilebileceği gibi ahlâki açıdan sorunlu bir durum. Üzgün olduklarını ama başka çaremiz olmadığını söyleyen araştırmacılardan tutun da, “insan gezegendeki en üstün canlı türüdür, diğer türler onun altındadır dolayısı ile insan kendinden aşağı türdeki canlılara bilimsel amaçlarla, kendi türüne yardımcı olmak amacı ile her türlü operasyonu yapabilir” diyenlere veya bu tür deneylere topyekûn karşı çıkanlara dek kadar çok çeşitli kamplara ayrılmış durumda insanlar.

Kimyager ve felsefeci Janet D. Stemwedel de kısa süre önce yazdığı ‘Living within your ethics: animal research and medical care‘ başlıklı blog girdisinde bu konuya değinmiş ve önemli bir soru sormuş. Stemwedel’in argümanı kısaca şöyle:

– Bir vejetaryen markete girdiğinde et almaz. Oradaki hayvanlar çoktan ölmüştür ama vejetaryen kalkıp da “bu hayvanlar zaten ölmüş, artık onlar için yapabileceğim bir şey yok, onları yiyeyim ama bundan sonra asla hayvan öldürülmesin,” demez çünkü bilir ki reyondaki etler tükendiği anda yerlerine yenisi konacak ve bunun için hayvanlar katledilmeye devam edecektir seri şekilde. Bu öldürme ve tüketme sürecini devamlı yeniden üretmek istemeyen, buna katkıda bulunmak istemeyen biri “zaten ölmüş ve kendisine yardımcı olunamayacak” hayvanları da yemez.

– O halde mevcut ilaçları da kullanmayın. “Canım artık yapacak bir şey yok, olan olmuş, laboratuvarda kesilip biçilen hayvanlardan bilgiler toplanmış ve ilaçlar üretilmiş, var olan bilgiyi sağlığımız için kullanalım ama bundan sonra asla hayvan deneyi yapılmasın istiyorum,” demenizin bir anlamı var mıdır? Siz mevcut gelişmeden faydalandığınız, doktorunuzun tavsiyesine uyup ilaçları tükettiğiniz ve ilgili tedavi yöntemlerine para verdiğiniz anda ilaç firmaları ve dünyanın binlerce noktasındaki araştırma laboratuvarı size hizmet etmeye devam etmek için hayvan deneylerine devam etmeyecek midir? Doktorunuza gidip “iyi güzel ama ben artık hayvanları kullanarak ilaç araştırması yapılmasını istemiyorum, şimdilik bu ilaçları alacağım ama söyleyin o laboratuvarlara artık bu tür şeyler yapmasınlar, bundan sonrakileri kullanmayacağım ve protesto edeceğim” diyor musunuz? Deseniz dahi o kadar dolaylı yoldan işleyen bir süreci geriye doğru bu şekilde etkileyebilme ihtimaliniz nedir?

– Sonuç: yemek için hayvanların seri şekilde öldürülmelerine karşı olup da hiçbir şekilde hiçbir yerden hiçbir et ürünü almıyorsanız benzer akıl yürütme ile en azından kendi sağlığınız (ve belki sevdiklerinizin sağlığı da) söz konusu olduğunda bir şekilde hayvan deneyleri ile bağlantılı hiçbir ilacı ve tedavi yöntemini kabul etmemeniz gerekir, sürecin yeniden üretimine katkıda bulunmamak için.

 
3 Comments

Posted by on May 10, 2009 in General, philosophy

 

3 responses to “Bilimsel Araştırmalar İçin Öldürülen Hayvanlar

  1. Atamert Ölçgen

    May 10, 2009 at 14:19

    8 yıl sıkı bir vejeteryan beslenme uygulamış biri olarak söylüyorum; çok doğru bir tespit. Hayvanların öldürülmemesi daha iyi olurdu tabii. Ama her nefes alış verişimizde kaç mikroorganizmayı öldürdüğümüzü, beşeri faaliyetlerimizin hayvan yaşam alanlarını nasıl talan ettiğini de düşünmek gerek.

    Burada bu muhteşem TED konuşmasına da bir link vermek gerekir bence; Discovering bacteria’s amazing communication system

     
  2. Dragomilov

    May 11, 2009 at 16:56

    Vejeteryanların, hayvan hakları savunucularının, hayvanseverlerin tutarlı olmadıklarını göstermek, hayvan katline ve acılarına arkasını dönmek isteyenlerin en büyük hayalidir. Zira eğer onların tutarsızlıklarını gösterebilirlerse tutarlı bir şekilde hayvan haklarının savunulamayacağını anlar ve hayalperest bir hayvan hakları savunucusu olmaktansa “realist” bir düşünür olabilirler.
    Nedense günlük yaşamlarından tutarlılık konusunda en ufak bir dertleri olmayan insanlar, konu vejeteryanlık olunca bir anda tutarlılık delisi kesilirler. ?Ama bitkiler de canlı değil mi? Bakterileri de öldürmüyor musun? Taktığın kemer deri değil mi? Hayvan deneyi yapılan ilacı neden kullanıyorsun?? vs.
    Ben çıkıp yalan söylemek kötü bir şeydir dediğimde hiç kimse benim tutarlılığımı test etmiyor. Bunun mümkün olup olmadığını da sormuyor, sorgulamıyor. Ama et yemek kötüdür dediğimde, benden tutarlılık abidesi olmamı bekliyorlar, elden geldiğince köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. En sonunda ?evet ya, gerçekten beyhude bir çabaymış benimki. En iyisi lazım oldukça bütün hayvanları öldürelim, canlarını yakalım, yakalım, eşya muamelesi yapalım, …? desem çok güzel olacak.
    Eski Amerikan filmlerinde zencileri koruyan insanlara sorulan sorulara bakın, büyük ortaklıklar göreceksiniz. 😦

     
  3. selami

    July 28, 2009 at 20:41

    ne anlatıyonuz siz ya, lütfen ciddi plalım biraz gülsem mi size bilmem ki. gidin gezin dolaşın, kendinize bi uğraş bulun bence.

     

Leave a reply to Atamert Ölçgen Cancel reply